AYNI KAZA İLE İLGİLİ AÇILAN İLK DAVADA HATIR İNDİRİMİ YAPILMAMIŞ KARAR KESİNLEŞMİŞ SONRADAN AÇILAN DAVADA HATIR İNDİRİMİ YAPILAMAZ

  • Anasayfa
  • Genel
  • AYNI KAZA İLE İLGİLİ AÇILAN İLK DAVADA HATIR İNDİRİMİ YAPILMAMIŞ KARAR KESİNLEŞMİŞ SONRADAN AÇILAN DAVADA HATIR İNDİRİMİ YAPILAMAZ

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıstır.
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2018/17-139
KARAR NO : 2021/282
T Ü R K M I L L E T I A D I N A
Y A R G I T A Y I L A M I
INCELENEN KARARIN
MAHKEMESI : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARIHI : 28/12/2015
NUMARASI : 2015/643-2015/1034
DAVACI : Caner Çoban’a velayeten 1- Mustafa Çoban, 2- Sahsenem Çoban
vekili Av. Ibrahim Erdinç Ünal
DAVALI : Dubai Starr Sigorta A.S. (Önceki Unvan: Dubai Group
Sigorta A.S.) vekili Av. Mehmet Selim Yavuz
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda,
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kabulüne iliskin karar davalı vekili
tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda
bozulmus, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karsı direnilmistir.
2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmistir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra geregi görüsüldü:
I. YARGILAMA SÜRECI
Davacı Istemi:
4. Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalıya trafik sigortalı aracın tek taraflı
kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan küçük Caner Çoban’ın agır sekilde
yaralanarak %42 oranında sürekli is göremez hâle geldigini, davalı sigorta sirketi aleyhine
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/759 E. sayılı dosyasıyla dava açıldıgını, anılan
davada is göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat, muhtemel bakıcı ücreti, protez bedeli ve
ekonomik geleceginin sarsılmasından kaynaklanan tazminat talep edildigini, dava sırasında
protez bedeli için ayrı bir hesaplama yapılmasının gerekmesi üzerine 06.05.2010 tarihli dilekçe
ile protez bedelini takipsiz bıraktıklarını ve 31.05.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de protez bedeli,
bakıcı ücreti de dâhil olmak üzere tüm tedavi giderlerine iliskin taleplerini bu konuda tüm ve
fazlaya iliskin haklarını saklı tutarak takipsiz bıraktıklarını belirterek sadece is göremezlik
konusunda tazminat miktarının arttırıldıgını, takipsiz bırakılan tedavi giderinin tahsili için isbu
davanın açıldıgını ileri sürerek fazlaya iliskin hakları saklı kalmak üzere bakıcı gideri ve protez
bedeli olarak 1.000TL maddi tazminatın 23.11.2009 tarihinden itibaren isleyecek avans faizi ile
birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmis, ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini
toplam 144.939,91TL’ye yükselttiklerini bildirmistir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; 6111 sayılı Kanun geregi talep edilen
giderlerden Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu oldugunu, kabul anlamına gelmemek
kaydıyla tazminata hükmedilecekse hatır tasıması nedeniyle indirim yapılması gerektigini
savunarak davanın reddine karar verilmesini istemistir.
Mahkeme Kararı:
6. Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.06.2013 tarihli ve 2010/659 E.,
ESAS NO : 2018/17-139
KARAR NO : 2021/282
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıstır.
2013/373 K. sayılı kararı ile; davacı küçügün altı aylık tedavi süresi boyunca bakım ihtiyacı için
1.018,42TL alacak talebinin uygun oldugu, yine bilirkisi raporu ile belirlenen davacı küçügün
yasamı boyunca kullanmak zorunda kalacagı protez bedelinin ise 144.939,41TL oldugu, hatır
tasımasının mevcudiyetinin kanıtlanmadıgı ve unsurları bulunmadıgı, araçta bulunan yolcular
birlikte dügüne gitmekte olduklarından ve zaten Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde
görülen dava sırasında da hatır savunması ileri sürülmediginden somut olayın meydana gelis
biçimi itibariyle hatır indirimi yapılmasına gerek görülmedigi gerekçesiyle davanın kabulü ile
144.939,91TL’nın 23.11.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar
verilmistir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karsı süresi içinde davalı vekili temyiz
isteminde bulunmustur.
8. Yargıtay 17. Hukuk Dairesince 06.04.2015 tarihli ve 2013/16185 E., 2015/5413
K. sayılı kararı ile;
“…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan
delillerin tartısılıp, degerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,
davalı vekilinin asagıdaki bendin kapsamı dısında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz
itirazlarının reddine karar vermek gerekmistir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine
iliskindir.
Davalı vekili yargılama asamasındaki savunmasında, kazada yaralanan küçügün,
sigortalı araçta hatır için tasındıgını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması
gerektigini bildirmistir. Hatır tasımaları bir menfaat karsılıgı olmadıgı cihetle, bu gibi
tasımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması,
gerek ögretide gerekse Yargıtay Içtihatlarında benimsenmis ve yerlesmis bulunmaktadır.
Somut olayda, sigortalı araç, bir rent a car firmasından dava dısı Metin tarafından
kiralanmıs, komsuları olan davacılar ile birlikte dügün merasimine giderken dava konusu kaza
meydana gelmistir. O halde mahkemece, yaralanan küçügün araçta hatır için tasındıgının
kabulü ile olayın özel sartlarına göre uygun miktarda hatır tasıması indirimi yapılması
gerekirken aynı kazaya iliskin görülen daha önceki dosyada hatır tasıması savunması
yapılmadıgı gerekçesiyle indirim talebinin reddi hatalı olup hükmün bozulması gerekmistir…”
gerekçesiyle karar bozulmustur.
Direnme Kararı:
9. Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2015 tarihli ve 2015/643 E.,
2015/1034 K. sayılı kararı ile; davanın ek dava niteliginde oldugu, ek davaya bakan
mahkemenin kısmi dava sonunda verilen ve kesinlesen hükmün tespite iliskin bölümü ile baglı
oldugu, kısmi davaya iliskin mahkeme kararının tespit bölümünün sonradan açılan dava için
kesin delil teskil edecegi, kısmi davada hatır indirimi uygulanmamakla somut olay için hatır
indirimi uygulanmayacagının kesin delil haline geldigi, kısmi davada ıslah talebi üzerine hatır
indirimi savunmasının ileri sürüldügü ve mahkemece bu savunmaya itibar edilmedigi, kaldı ki;
araç soförünün de imzaladıgı, araç içindekilerin benzin masrafına istirak ettirilmek suretiyle
tasındıgına dair tutanak Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin kısmi dava dosyasında dava
dilekçesi ekindeki belgeler arasında yer aldıgından söz konusu tasımanın hatır için
yapılmadıgının kabulünün gerektigi gerekçesiyle direnme kararı verilmistir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmistir.
II. UYUSMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyusmazlık; somut olay
bakımından davacı küçügün araçta hatır için tasınıp tasınmadıgı, olayın özel sartlarına göre
ESAS NO : 2018/17-139
KARAR NO : 2021/282
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıstır.
uygun miktarda hatır tasıması indirimi yapılması gerekip gerekmedigi noktasında toplanmaktadır
III. GEREKÇE
12. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) “genel hükümlerin
uygulanması” baslıklı 87. maddesinin 1. fıkrasında; “ Yaralanan veya ölen kisi, hatır için
karsılıksız tasınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kisiye hatır için karsılıksız
verilmis bulunuyorsa, isletenin veya araç isleticisinin baglı oldugu tesebbüs sahibinin
sorumlulugu ve motorlu aracın maliki ile isleteni arasındaki iliskide araca gelen zararlardan
dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.” seklinde düzenleme bulunmaktadır.
13. Hatır için tasıma veya aracın hatır için verilmesinin söz konusu olması için, isleten
ya da tesebbüs sahibinin, tasımak için araca aldıgı yolcudan ya da arabasını verdigi kisiden ya
hiçbir karsı edim almamıs olması ya da alsa bile bunun önemsiz olması gerekir. Araçta hatır için
tasıma veya aracın hatır için verilmesi, baskasına kolaylık gösterme, iyilik etme düsüncesine
dayanmaktadır. Araçta hatır için tasıma veya aracı hatır için verme, münhasıran ya da büyük
oranda tasınan ya da verilen kisinin menfaatine olmalıdır. Hatır tasımasının veya aracın hatır
için verilmesinin tazminattan indirim sebebi sayılmasının nedeni, hakkaniyet düsüncesine
dayandıgından, böyle bir durumda isleteni zararın tamamından sorumlu tutmak, adalet
duygusuna aykırı düsecektir (Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2018, s. 733
vd.).
14. KTK’nın 87. maddesinde genel hükümlere atıf yapıldıgından tazminat miktarının
tayini kazanın meydana geldigi ve davanın açıldıgı tarihte yürürlükte bulunup somut olayda
uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’na (BK) göre belirlenecektir. Kanun’un
43. maddesinin 1. fıkrası ile hâkimin, hâl ve mevkiin icabına ve hatanın agırlıgına göre
tazminatın suretini ve sumulünün derecesini tayin edecegi hükme baglanmıstır. Aynı
düzenlemeye 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51. maddesinde yer verilerek;
hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun geregini ve özellikle kusurun
agırlıgını göz önüne alarak belirleyecegi belirtilmistir.
15. Direnme kararında yer alan; davanın ek dava niteliginde oldugu, ek davaya bakan
mahkemenin kısmi dava sonunda verilen ve kesinlesen hükmün tespite iliskin bölümü ile baglı
oldugu, kısmi davaya iliskin mahkeme kararının tespit bölümünün sonradan açılan dava için
kesin delil teskil edecegi yönündeki gerekçesi karsısında davanın niteligi ve önceki kararın isbu
davaya tesiri bakımından birtakım açıklamaların yapılmasında fayda bulunmaktadır.
16. Talep konusunun niteligi itibarıyla bölünebilir oldugu durumlarda, sadece bir
kısmının dava yoluyla ileri sürülmesi durumunda kısmi dava söz konusudur. Dava açılırken,
talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmis olmadıkça kısmi dava açılması, talep
konusunun geri kalan kısmından feragat edildigi anlamına gelmez. Kısmi davada saklı tutulan
alacak bölümü için gerek kısmi dava karara baglanmadan önce, gerekse daha sonra ayrı bir dava
açılması usulen olanaklıdır. Uygulamada bu ayrı davaya ek dava denilmektedir. Eldeki davada,
davacı ilk dava sırasında protez bedeli için ayrı bir hesaplama yapılmasının gerekmesi üzerine
06.05.2010 tarihli dilekçe ile protez bedelini takipsiz bıraktıklarını ve 31.05.2010 tarihli ıslah
dilekçesi ile de protez bedeli, bakıcı ücreti de dâhil olmak üzere tüm tedavi giderlerine iliskin
taleplerini bu konuda tüm ve fazlaya iliskin haklarını saklı tutarak takipsiz bıraktıklarını
belirtmis, ilk davada takipsiz bırakılan ayrı kalemler (farklı alacaklar) için isbu davayı açmıstır.
Talep konuları birbirinden bagımsız nitelikte oldugundan her iki dava arasında kısmi dava – ek
dava iliskisi bulunmamaktadır.
17. Burada ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucu da aynı
olmadıgından ortada maddi anlamda kesin hükmün varlıgından da söz edilemeyecektir. Hemen
belirtmek gerekir ki, ilk hükmün gerekçesinin kesin hüküm gücü olmasa da, gerekçe maddi
anlamda kesinlikten tamamen soyutlanmıs da degildir. Zira aynı taraflar arasında, aynı dava
sebebine (trafik kazası) dayanarak ve aynı hukukî iliski hakkında, açılan ikinci davanın konusu
ESAS NO : 2018/17-139
KARAR NO : 2021/282
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıstır.
(alacak kalemleri), birinci davadakinden farklı olsa bile, iki davanın da temelini olusturan
hukukî iliski aynıdır. Es söyleyisle, davacı mevcut davada da alacagının kaynagını ilk davada
gösterilen trafik kazasına dayandırmıstır. Ne var ki, ilk davada olayda hatır tasıması oldugu
savunulmus ise de, mahkemece kazada hatır tasımasının bulunmadıgı seklindeki maddi vakıa
zımnen kabul edilerek hesaplanan tazminat miktarından indirime gidilmeksizin hüküm
kurulmustur. Anılan karar taraflara teblig edilmis, davacı ve olayda hatır tasıması bulundugunu
savunan davalı tarafça temyiz edilmeksizin kesinlesmis, ilam icraya konulmus ve yapılan
ödeme karsılıgı ibraname alınmıstır. Bu durumda trafik kazasında hatır tasıması bulunmadıgı
yönündeki maddi vakıa taraflar arasında kabul edilerek kesinlesmistir. Ilk hüküm kesin hüküm
etkisi yaratmasa bile, somut olaydaki bu durum aynı maddi vakıaya (trafik kazasında hatır
tasımasının olmadıgına) dayalı olarak açılan eldeki davada unsur etkisi olusturdugundan
mahkemece hatır tasımasının uygulanmaması gerektigine iliskin olarak verilen direnme kararı
sonuç itibariyle yerindedir.
18. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüsmeler sırasında, mahkemenin hatır tasıması
indirimi uygulanmaması gerektigine dair belirttigi her iki gerekçenin de yerinde olmadıgı, ilk
davada takipsiz bırakılan alacakların tamamen farklı alacaklar oldugu, bu davada ek dava –
kısmi dava iliskisinden söz edilemeyecegi, eldeki dava ilk davadan bagımsız olarak düsünülmesi
gerektiginden, önceki davada indirim yapılmamıs olmasının bu davada kesin delil
olusturmayacagı, ilk davada dahi hatır tasıması oldugu yönünde savunmada bulunuldugu,
yaralının içinde bulundugu aracın isleten tarafından hatır için kullandırıldıgının dosya
kapsamından net olarak anlasılabildigi, somut olaya etkisi olmasa da bozma kararında yer alan
“rent a car” ifadesinin maddi hataya dayalı oldugu, kararın Özel Daire bozma kararında
belirtilen gerekçelerle bozulması gerektigi yönünde görüs ileri sürülmüs ise de; bu görüs
yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çogunlugunca benimsenmemistir.
19. Sonuç itibariyle mahkemece verilen direnme kararı uygun olup, davalı vekilinin
direnme kapsamı dısında kalan sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye
gönderilmelidir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Direnme uygun olup davalı vekilinin sair yönlere iliskin temyiz itirazlarının incelenmesi
için dosyanın YARGITAY 17. HUKUK DAIRESINE GÖNDERILMESINE,
Ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle mahkemesince Hukuk
Genel Kurulu kararının taraflara tebligi ile karar düzeltme yoluna basvurulması hâlinde
dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, basvurulmaması hâlinde ise mahkemesince dogrudan
Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Geçici 3. maddesine” göre uygulanmakta
olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi uyarınca kararın teblig
tarihinden itibaren on bes gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.03.2021
tarihinde oy çoklugu ile karar verildi.
Adem ALBAYRAK
Birinci Baskanvekili
Harun KARA
Nurten ABACI UTKU
Bozma
Hafize Gülgün VURALOGLU Nebahat SIMSEK
Fadime AKBABA
ESAS NO : 2018/17-139
KARAR NO : 2021/282
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıstır.
Yakup ATA Ömer Faruk HERDEM
Ahmet Hamdi GÜLER
Dr. Sanver KELES Bektas KAR
Fatma Feyza SAHIN
Gülfem SAYGILI Hüseyin TUZTAS
Bozma
Sevil KARTAL
Hatice KAMISLIK Sevinç TÜRKÖZMEN
Battal YILMAZ
Fatma AKYÜZ Zeki GÖZÜTOK
Ali Kemal ÜNSOY
Karsılastırıldı.
Yazı Isl. Md. T.N.
KARSI OY
Davacılar vekili; davalıya trafik sigortalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta
yolcu olarak bulunan küçük Caner Çoban’ın agır sekilde yaralanarak %42 oranında sürekli is
göremez hâle geldigini, davalı sigorta sirketi aleyhine Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin
2009/759 E. sayılı dosyasıyla dava açıldıgını, anılan davada is göremezlikten kaynaklanan
maddi tazminat, muhtemel bakıcı ücreti, protez bedeli ve ekonomik geleceginin sarsılmasından
kaynaklanan tazminat talep edildigini, dava sırasında 31.05.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de
protez bedeli, bakıcı ücreti de dahil olmak üzere tüm tedavi giderlerine iliskin taleplerini bu
konuda tüm ve fazlaya iliskin haklarımızı saklı tutarak atiye terk ettigini belirtilerek bakıcı
gideri ve protez bedeli olarak 1.000,00TL maddi tazminatın 23.11.2009 tarihinden itibaren
isleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmis, ıslah dilekçesi
ile tazminat taleplerini toplam 144.939,91TL’ye yükselttiklerini bildirmistir.
Davalı vekili, 6111 sayılı Kanun geregi talep edilen giderlerden SGK’nın sorumlu
oldugunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminata hükmedilecekse hatır tasıması
nedeniyle indirim yapılması gerektigini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemistir.
Mahkemece; davacı küçügün altı aylık tedavi süresi boyunca bakım ihtiyacı için
1.018,42TL alacak talebinin uygun oldugu, yine bilirkisi raporu ile belirlenen davacı küçügün
yasamı boyunca kullanmak zorunda kalacagı protez bedelinin ise 144.939,41TL oldugu, hatır
tasımasının mevcudiyeti kanıtlanmadıgından, hatır tasımasının unsurları bulunmadıgından,
araçta bulunan yolcular birlikte dügüne gitmekte olduklarından, zaten Ankara 2. Asliye Ticaret
Mahkemesinde görülen dava sırasında da hatır savunması ileri sürülmediginden somut olayın
meydana gelis biçimi itibariyle hatır indirimi yapılmasına gerek görülmedigi gerekçesiyle
davanın kabulü ile 144.939,91TL’nın 23.11.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte
davalıdan tahsiline karar verilmistir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Özel Dairece, yaralanan
ESAS NO : 2018/17-139
KARAR NO : 2021/282
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıstır.
küçügün araçta hatır için tasındıgının kabulü ile olayın özel sartlarına göre uygun miktarda hatır
tasıması indirimi yapılması gerekirken aynı kazaya iliskin görülen daha önceki dosyada hatır
tasıması savunması yapılmadıgı gerekçesiyle indirim talebinin reddi hatalı olup hükmün
bozulması gerektigi gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmustur.
Yerel Mahkemece; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin kısmi dava dosyasında dava
dilekçesi ekindeki belgeler arasında yer aldıgından söz konusu tasımanın hatır için
yapılmadıgının kabulünün gerektigi gerekçesiyle direnme kararı verilmis; direnme kararı davalı
vekili tarafından temyiz edilmistir.
Uyusmazlık; somut olay bakımından davacı küçügün araçta hatır için tasınıp
tasınmadıgı, olayın özel sartlarına göre uygun miktarda hatır tasıması indirimi yapılması gerekip
gerekmedigi noktasında toplanmaktadır.
Hatır tasıması Karayolları Trafik Kanunu 87. Maddesinin birinci fıkrasında “Yaralanan
veya ölen kisi, hatır için karsılıksız tasınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kisiye
hatır için karsılıksız verilmis bulunuyorsa, isletenin veya araç isleticisinin baglı oldugu tesebbüs
sahibinin sorumlulugu ve motorlu aracın maliki ile isleteni arasındaki iliskide araca gelen
zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir”. Ifadeleriyle Trafik kazası neticesi
yaralanan veya ölen kisiler hatır için tasınıyorsa yada trafik kazasına karısan motorlu araç hatır
için yaralıya veya ölen kisiye verilmis ise isletenin sorumlulugunun genel hükümlere tabi
oldugu düzenlenmistir.
Gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararları ile zarar gören kisi karsılıksız tasınmıs yada
araç zarar görene karsılıksız kullandırılmıs ise 818. sayılı BK TBK 51/1 maddesine göre hatır
indirimi yapılacagı kabul edilmistir.
KTK. 87/1 maddesinde hatır indirimi iki nedene baglanmıstır. Birincisi yaralanan yada
ölen kisinin motorlu araçta hatır için tasınması, ikincisi ise motorlu aracın yaralanan yada ölen
kisiye hatır için kullandırılmasıdır.
Hatır için tasıma veya hatır için aracın kullandırıldıgı, araç malikinin tasıma veya aracın
kullandırılmasında bir menfaat temin edip etmedigine bakılarak tespit edilir. Bir baska
anlatımla motorlu araç isleteni yaralanan kisiyi bir menfaat karsılıgı tasımıs veya bir menfaat
karsılıgı aracı kullandırmıs ise bir hatır tasımasından bahsedemeyiz. Buna karsın isleten hiçbir
menfaat temin etmeden kisiyi tasımıs yada aracı kullandırmıs ise hatır tasıması yada hatır
kullandırmasından bahsederiz.
Somut davada; dosya içerisindeki araç ruhsatı fotokopisi, 09.11.2009 tarihli belge ve
sürücünün beyanları birlikte incelendiginde yaralı küçügün içinde bulundugu aracın malikinin
Selda Demir oldugu ve yaralanan küçügün babası Mustafa Çoban’a dügüne gitmeleri için hiçbir
menfaat temin etmeden hatır için verildigi anlasılmaktadır. Bu durumda aracın yaralanan
küçügün babasına aracın hatır için kullandırıldıgı ve KTK. 87/1 ve TBK. 51 (818. Sayılı BK
43.) maddelerine göre tazminattan indirim yapılması gerekmektedir.
Yerel mahkeme; davanın ek dava niteliginde oldugu, ek davaya bakan mahkemenin
kısmi dava sonunda verilen ve kesinlesen hükmün tespite iliskin bölümü ile baglı oldugu, kısmi
davaya iliskin mahkeme kararının tespit bölümünün sonradan açılan dava için kesin delil teskil
edecegi, önceki kısmi davada hatır indirimi uygulanmamakla somut olay için hatır indirimi
uygulanmayacagı kesin delil hâline geldigi, kısmi davada ıslah talebi üzerine hatır indirimi
savunması ileri sürüldügü ve mahkemece bu savunmaya itibar edilmedigi, kaldı ki; araç
soförünün de imzaladıgı, araç içindekilerin benzin masrafına istirak ettirilmek suretiyle
tasındıgına dair tutanagın Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin kısmi dava dosyasında dava
dilekçesi ekindeki belgeler arasında yer aldıgından söz konusu tasımanın hatır için
yapılmadıgının kabulünün gerektigi gerekçesiyle direnme kararı verilmistir.
Görüldügü üzere mahkeme hatır indirimi yapmamasına iki ayrı gerekçe göstermistir.
Birincisi daha önce is gücü kaybı yönünden hüküm kurulan ve kesinlesen davanın kısmi dava
oldugu is bu davanın ise ek dava niteliginde oldugu, önceki davada hatır indirimi yapılmadıgı ve
ESAS NO : 2018/17-139
KARAR NO : 2021/282
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıstır.
bu dava için kesin delil teskil ettigi bu nedenle bu dosyada hatır indirimi yapılamayacagı, ikinci
olarak; dosya içindeki belgelere göre tasımanın hatır için yapılmadıgı bu nedenle hatır
indiriminin yapılmadıgıdır.
Öncelikle mahkemenin hatır indirimi yapmamasının hangi gerekçeye dayandırdıgını net
olarak ortaya koyması gerekir. Önceki kesinlesen kararın kesin delil olması nedeniyle hatır
indirimi yapmamıs ise artık dosya içerisinde ki delillere göre hatır indirimi yapılıp
yapılmadıgının tartısılmaması gerekir. Diger taraftan mahkemece dosya kapsamındaki
delillerden hatır indirimi yapılmaması gerektigi kanaatinde ise önceki kesinlesen kararın kesin
delil olusturdugunu gerekçe olarak göstermemesi gerekir. Bu nedenle mahkeme kararında hangi
gerekçe ile hatır indirimi yapmadıgının belirlemesi için bozulması gerekmektedir.
Mahkemenin her iki gerekçesi de dosya kapsamına uygun degildir. Söyle ki, tüm dosya
kapsamına göre, yaralanan küçügün içinde bulundugu aracın maliki Selda Demir tarafından
hiçbir menfaat temin etmeksizin yaralanan küçügün babası Mutafa Çoban’a hatır için verildigi
ve yaralanan küçügün içinde bulundugu aracın hatır için kullandırıldıgı anlasılmaktadır. Dügüne
giden kisilerin benzin parasını kendilerinin karsılaması araç malikine bir menfaat temin etmedigi
için aracın bir menfaat karsılıgı verildigi söylenemez. Bu nedenle mahkemenin dosya kapsamına
göre hatır indirimi yapılmaması gerektigi gerekçesine dayalı kararının bozulması gerekmektedir.
Diger yandan, kesinlesen önceki davada mahkeme sürekli is göremezlik tazminatına
karar vermistir. Sürekli is göremezlik tazminatı dosya içindeki zorunlu mali sorumluluk
sigortası incelendiginde sakatlanma teminatından verildigi görülmektedir. Oysa bu davada
bakıcı gideri ve protez gideri olmak üzere tamamen tedavi teminatı içinde kalan farklı
alacaklardır. Bu nedenle her iki dava arasında kısmi dava-ek dava iliskisi bulunmamaktadır. Her
bir dava bagımsız talep içermekte olup, önceki davada hatır indirimi yapılmaması bu dava için
kesin delil olusturmayacaktır.
Protez bedeli ve bakıcı gideri tazminatına dayalı bu dava kesinlesen önceki davadan ayrı
bir dava olması nedeniyle davalı tarafından hatır indirimi itirazının ileri sürülmesi sonucu
mahkeme önceki kesinlesen davadan bagımsız olarak hatır indirimini yapılıp yapılmayacagını
dosya kapsamına göre degerlendirecektir. Kaldı ki kesinlesen davada hatır indirimi konusunda
mahkeme olumlu yada olumsuz bir hüküm kurmamıstır. Bir baska deyisle mahkeme hatır
tasımasını hiç tartısmamıstır. Gerek gerekçesinde gerekse hüküm kısmında hatır tasınmasına hiç
deginmemistir. Böyle bir durumda hatır tasımasını reddettigi düsüncesi ile bu davada hatır
indirimi yapılmaması dogru degildir.
Türk Borçlar Kanunu 51. (BK. 43.) maddesine göre, “Hâkim, tazminatın kapsamını ve
ödenme biçimini, durumun geregini ve özellikle kusurun agırlıgını göz önüne alarak belirler.”
Bu maddeye göre haksız fiilden kaynaklanan tazminatın belirlenmesini kanun koyucu hakime
bırakmıstır. Hâkim durumun geregi ve kusurun agırlıgını dikkate alarak tazminatı kendisi
belirleyecektir. Bu nedenle taraflar itiraz konusu yapmasa dâhi tazminatın belirlenmesinde
mevzuat ve Yargıtay kararları ile olusmus ilkelere uygun bir tazminatın belirlenmesini
denetleyecektir. Örnegin tazminatın belirlenmesinde hangi yasam tablosunun uygulandıgı,
maluliyetin belirlenmesinde kaza tarihindeki yönetmeligin ve ek çizelgesinin uygulanıp
uygulanmadıgını, tazminatın belirlenmesinde asgari ücretin dogru alınıp alınmadıgı, aktif dönem
ve pasif dönem ayrımı yapılıp yapılmadıgı hususlarını mahkeme kendiliginden denetleyecektir.
Hatır indirimi de ileri sürülmesi ile birlikte hâkim tarafından tazminatın belirlenmesinde KTK.
87/1 maddesinin göndermesi ile TBK. 51. maddesinde “durumun geregi” kabul edilerek bir
indirim yapılıp yapılmayacagının karar altına alınması gerekmektedir.
Sonuç olarak; dosya kapsamındaki belge ve beyanlara göre yaralının içinde bulundugu
aracın isleten tarafından yaralının da içinde bulundugu kisilere hatır için kullandırıldıgı ve bu
nedenle tazminattan hatır indirimi yapılması gerekmektedir. Ayrıca daha önce açılan ve
kesinlesen davada yaralının sürekli sakatlık tazminatına karar verildigi bu davada bakıcı gideri
ile protez gideri talep edilmekle her iki davada davanın konusunun ayrı oldugu bu nedenle
ESAS NO : 2018/17-139
KARAR NO : 2021/282
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıstır.
davalar arasında kısmi dava- ek dava iliskisinin bulunmadıgı her iki dosyada davanın konusunun
bagımsız oldugu, önceki davada hatır indirimi yapılmamasının bu davada kesin delil
olusturmayacagı kaldı ki kesinlesen davada hatır indiriminin tartısılmadıgı ve mahkemece
olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmadıgı gibi protez gideri ve bakıcı gideri tazminatı için
açılan bu davada hatır kullandırması itirazının yapılması üzerine hâkimin KTK. 87/1 ve TBK.
51/1 maddesi geregi tazminatı belirlerken dikkate alınması gerektigi anlasıldıgından mahkeme
kararırın bu gerekçeler ile bozulması gerekirken mahkemenin kararının onanması yönündeki
çogunlugun kararına katılmıyoruz.
Nurten ABACI UTKU Hüseyin TUZTAS
Üye Üye

kararı indir

Leave A Reply